


OLYMPOS ARAŞTIRMALARI TARİHÇESİ
19. yüzyıldan itibaren seyyahların ilgisini çeken Olympos hakkında ilk bilgiyi Kaptan F. Beaufort, Karamania isimli eserinde vermiştir. Beaufort’tan sonra 1825 yılında W.M. Leake, Olympos’tan kısaca söz etmiştir. Sekiz yıl sonra 1832’de J.A. Cramer, Olympos yakınında bulunan ve bugün Çıralı Mahallesi’nde Yanartaş olarak bilinen mevkide bulunan Khimera hakkında bilgi vermiştir. 1838 ve 1840 yıllarında C. Fellows kenti ziyaret etmiş ancak hakkında detaylı bilgi vermemiştir. 1847 yılında T.A. Spratt ve E. Forbes, 1862’de C. Texier, 1865’te C.T. Newton, çalışmalarında Olympos’a değinmişlerdir. 19. yüzyılın sonlarında Kalinka, büyük bölümü mezarlara ait olan yazıtların kopyalarını çıkarmıştır.
1968 yılında ise G. Bean, kalıntılar ve kuruluş tarihi hakkında daha ayrıntılı bilgiler vermiştir. 1982 yılında C. Bayburtluoğlu bazı Roma İmparatorluk dönemi yapılarının tanımlarını yapmıştır. 1988 yılında A. Diler, Olympos ve Çıralı’daki kült kalıntıları üzerine ön araştırma yapmış, üç yıl sonra da Musa Dağı’ndaki yerleşim kalıntısı hakkında bir makale yayınlamıştır.
1991 ve 1992 yıllarında Antalya Arkeoloji Müzesi tarafından Olympos’ta kurtarma kazısı ve çevre düzenleme çalışmaları gerçekleştirmiştir. 2003 yılında M. Adak kentte bulunan yeni yazıtları yayınlanmış, aynı yıl Musa Dağı’ndaki yerleşim hakkında bilim dünyasına yeni bir araştırma sunmuştur.
1999 yılında Prof. Dr. E. Parman başkanlığında Anadolu Üniversitesi’ne bağlı ekip tarafından kentte yapı kalıntılarının tespiti ve kent dokusunun ortaya çıkartılması amacıyla yüzey araştırmasına başlanmıştır. Bu çalışmaların en önemli sonucu kentte bulunan farklı dönemlere ait yapıların ve işlevlerinin tespit edilmesidir. Topografya uzmanlarının da katılımıyla kentin içerisinde bulunduğu vadinin haritası çıkarılmış ve toprak üzerinde görülebilen yapılar kent planı üzerine işlenmiştir. 2000-2004 yılları arasında kent planı tamamlanmış ve uydu fotoğrafı üzerine aktarılarak mevcut durumu belgelenmiştir. Ardından yoğun bitki örtüsü içerisinde kalan ve yer yer ikinci kat seviyesine kadar korunmuş yapılarda tahribatın önüne geçmek için düzenleme ve rölöve çalışmaları sürdürülmüştür.
2006 yılında Anadolu Üniversitesi’nden Prof. Dr. B. Yelda Olcay Uçkan başkanlığında başlayan birçok üniversiteden uzmanların katılımıyla gerçekleşen kazı çalışmaları çerçevesinde öncelikle alanda daha önce tespit edilen yapıların sağlamlaştırma ve belgeleme çalışmalarına başlanmıştır. Olympos’un kuzey kısmından çıkan su kaynaklarının mevsimsel olarak yükselmesi neticesinde yapılara ait duvarların temel seviyesinden itibaren tahrip olduğunun tespit edilmesi nedeniyle antik su kanallarının ıslahı projesine başlanmıştır. Bu çalışma sayesinde kentin kuzeyindeki orijinal su kanallarının birçoğu çalışır hale getirilmiş ve alanın tamamen bataklık ve moloz yığını haline gelmesi önlenmiştir.
Kentte yer alan ve varlığı önceki araştırmalardan bilinen Roma İmparatorluk dönemi yapılarının yanı sıra Olympos’ta geç antik çağdan itibaren yerleşim dokusunun devam ettiği tespit edilmiştir. Erken Bizans döneminde özellikle MS. 5. yüzyıldan itibaren kentte yoğun bir imar faaliyetinin yaşanmış ve kent dokusu büyük oranda değişmiştir. Kent içerisinde işlev dışı kalan antik yapı adalarında ve yeni konut alanlarının arasında inşa edilmiş 9 farklı kilisenin tespit edilmiş olması Olympos’un bölge tarihi açısından ne kadar önemli olduğunu ortaya koymaktadır. Kazı çalışmalarında yoğunlaşılan alanlar oldukça önemli veriler sunan Roma İmparatorluk dönemi tapınağı, Episkopeion (Piskoposluk Sarayı), Nekropol Caddesi, 3 No’lu Kilise ile Giriş Kompleksi olarak anılan yapılardır.
2022 yılından itibaren Pamukkale Üniversitesi’nden Doç. Dr. Gökçen Öztaşkın başkanlığında yürütülen çalışmalarda birçok dini ve kamusal yapıda kazı çalışmaları tamamlanmıştır. Birçok yapının mimarisinin yanı sıra zengin mozaiklerle ve gösterişli taş eserlerle süslenmiş olması Olympos’un önemini daha da arttırmıştır. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın desteği sayesinde kazısı yapılan mekânlarda restorasyon çalışmaları büyük oranda tamamlanmıştır. Ayrıca kentte gezi güzergâhları ve çevre düzenlemesi üzerine yapılan çalışmalar sayesinde Olympos kentinin ziyaretçiler tarafından algılanabilmesi sağlanmıştır. Yüzey araştırmaları ve kazı çalışmalarıyla elde edilen bilimsel veriler birçok lisansüstü tez ve bilimsel yayın kapsamında tanıtılmıştır. Şu anda çalışmalar farklı alanlarda uzmanlaşmış birçok bilim insanının katılımıyla sürdürülmektedir.